Geçen yıl Mart ayında dünyaya veda eden fizikçi Stephen Hawking, teorileri ile evren algımızı değiştirirken; esprileri ve hemen dikkat çeken özgüveni ile bilim dünyasında hep hatırlanacak…
İngiliz fizikçi Stephen Hawking, geçen yıl 76 yaşıda dünyaya veda ettiğinde arkasında deneyler ve teorilerle örülü bir yaşam öyküsü bırakacağı sanılıyordu. Onun yerine ABD yapımı sitcom serisi Futurama’daki nüktedan karekteri ve zekâ ürünü esprilileri ile çok farklı bir hayat karşımızda duruyordu.
Yakaladığı şöhreti, fiziği tüm dünyaya sevdirmek için kullanan Hawking, ALS hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına karşın, sadece bilim adamlarına değil sıradan insanlara da ilham kaynağı oldu.
“DÜNYA HÜKÜMETİ KURULMALI”
Dünyanın geleceği ile ilgili kafa yoran Hawking’in yakın geleceğe ilişkin öngörüleri pek de iç açıcı değildi. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çekmesinden sonra şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Küresel ısınmanın geri döndürülemez noktasına çok yaklaştık. Trump’ın bu hamlesi dünyayı 25o derecelik ve sülfirik asit yağmurlarının yaşandığı Venüs gezegeni haline dönüştürebilir.”
Hawking, dünyanın yeni bir uzay çağının eşiğinde olduğuna, gezegenler arası seyahatin artık bilim kurgu kitaplarının konusu olmaktan çıktığına sık sık vurgu yapıyordu. Hatta en ilginç önerisini “Bir dünya hükümeti kurulmalı” cümlesiyle açıklıyordu. Fizik biliminin, eninde sonunda dünyaya bir asteroidin çarpacağını gösterdiğini, buna karşılık dünyaya en büyük tehdidin, insanın saldırgan içgüdüsüyle birleşen teknoloji olduğunu savunuyordu Hawking… Ona göre, böylesine küresel felaketten kurtulmanın yolu, bir Dünya Hükümeti’nden geçiyordu.
HAWKING, NASIL İLETİŞİM KURUYORDU?
Stephen Hawking’in insanlarla iletişim kurabilmesinin altında yatan ilgi çekici teknolojik yapı, aslında sanıldığı kadar karışık değildi. Hawking’in bilgisayarına yüklenen Assistive Context-Aware Toolkit (ACAT) adlı yazılım, İngiliz fizikçinin yanak hareketleri ile ekrandaki imleci hareket ettirmesini sağlıyordu. Bir tür sanal mouse olarak da görülebilecek yazılım sayesinde yazabilen ve yazdıklarını ses olarak da aktarabilen Hawking, programın öğrenme yeteneğini kullanarak uygun sözcük ya da cümleye sandalyesinin ekranından birkaç harfe tıklayarak ulaşabiliyordu.
BİLİM TARİHİNE GEÇEN ESERLERİ…
21. yüzyılın en büyük dâhileri arasında gösterilen Stephen Hawking, iyi bir bilim adamı olmasının yanında kalemi çok güçlü bir yazardı. Evrenin sırlarını, insanları sıkmadan ve korkutmadan anlatmayı tercih eden Hawking, arkasında her biri bilim tarihine geçen ve aralarında Türkçe’nin de bulunduğu onlarca dile çevrilen şu eserleri bıraktı…
- George ve Büyük Patlama
- George ve Kırılamayan Şifre
- George’un Kozmik Hazine Avı
- Karadelikler ve Bebek Evrenler
- Karadelikler ve Karadelikler Hakkında Son Bilgiler
- Aforizmalar
- Büyük Tasarım
- Ceviz Kabuğundaki Evren
- Zamanın Kısa Tarihi
- Zamanın Daha Kısa Tarihi
- Zamanın ve Uzayın Doğası
- Her Şeyin Teorisi
- George’un Evrene Açılan Gizli Anahtarı
- Benim Kısa Tarihim