Doç. Dr. Arzuhan Burcu GÜLTEKİN Mimar / Ankara Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü
“Sürdürülebilirlik” toplumların gelecek yüzyıllarda var olabilmelerini amaçlayan temel bir kavram olup son yıllarda her disiplinin kalkınma kuramları, modelleri ve politikaları içinde vurgulanarak kullanılmaktadır. Günümüzde her ülke ve sektör ekonomik gelişimini “sürdürülebilirlik yükümlülükleri” temeline oturtmaya çalışmaktadır. İnşaat sektörü de ekonomik eylemlerle doğrudan ilişkili olup dünya genelindeki gayrisafi milli hasılanın %11’ini oluşturmaktadır.
Dünyadaki temiz su kaynaklarının %17’si, orman ürünlerinin %25’i ve enerji kaynaklarının %40’ı inşaat sektörü tarafından tüketilmektedir. İnşaat sektörü kaynaklı atıkların tüm atıklara oranı %30’u geçmektedir.
Bu kapsamda, inşaat sektöründe sürdürülebilirliğin hedeflenmesi büyük önem arz etmektedir. Sürdürülebilir inşaat sektörünün temel hedefi; insanın varlığını sürdürebilmesi, nitelikli bir yaşamının olabilmesi ve ekosistem dengeleri bozulmadan çevre kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla uzun dönemli ekonomik çözümler üretmektir.
Yapılar, yaşam döngüleri boyunca yerel veya küresel ölçekte çevre ile ilişkilerini sürdürerek birtakım çevresel etkilere sebep olmaktadır. Çevre bilinçli sürdürülebilir inşaat sektörü, söz konusu çevresel etkileri en aza indirgeyen, ekosistemlerin dengelerini bozmayacak düzenlemeler yapan, insan sağlığını, refahını ve konforunu güven altına alan ve kaynakların ekonomik kullanımını sağlayan yapıların tasarlanmasından ve inşa edilmesinden sorumludur.
Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi için inşaat sektörü ve sektörün çimento gibi alt sektörlerinin sürdürülebilirlik yükümlülüklerini üstlenmeleri gerekmektedir. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyarın üzerine çıkacağının öngörülmesi, kaliteli, sağlıklı ve güvenli konutlara, elektrik ve su gibi temel kaynaklara, ulaşımın sağlanmasına yönelik karayolu ve köprülere, okul ve hastane gibi temel hizmet yapılarına geçit verecek bir altyapı gereksiniminin önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artacağına işaret etmektedir. Bu durum, inşaat sektöründeki altyapı gereksinimini karşılayan çimento sektörünü ön plana çıkarmaktadır ve önemini arttırmaktadır. Çimento, üretim ve kullanım süreçleri açısından madencilik, yapı malzemeleri ve hazır beton sektörlerinin kapsamı dâhilindedir.
Bu sebeple, çimento sektörünün ülke ekonomilerinin öncü sektörlerinden biri konumunda olduğu söylenebilir. Çimento sektörü bu rolü üstlenirken çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla sürdürülebilirliğe ilişkin yükümlülüklerini de yerine getirmek zorundadır. Sürdürülebilirlik, çimento sektöründe yer alan firmalar kapsamında ele alındığında çevresel yönler (üretim, kullanım ve atım süreçlerinde ortaya çıkan çevresel etkiler), ekonomik yönler (maliyet, kârlılık, rekabet ve risk hususları) ve sosyal yönler (kurumsal yönetim, ahlak kuralları ve şeffaflık konularındaki faaliyetler) önem kazanmaktadır. Çimento sektörü, temel hammaddeler açısından doğal kaynak esaslıdır.
Çimento üretim girdilerinde en büyük maliyeti enerji kaynakları oluşturmaktadır. Bu sebeple, çimento sektöründeki yatırımların temelinde çevresel etkilerin azaltılması amacı yer almalıdır. Bu amaç doğrultusunda çimento sektörünün bilhassa “iklim ve enerji”, “çevre”, “sağlık ve güvenlik” ve “sürdürülebilir yapım” ilkelerine odaklanması büyük önem arz etmektedir.
Konuya Avrupa ölçeğinden bakıldığında çimento sektörünü Avrupa düzeyinde Avrupa Çimento Birliği’nin (CEMBUREAU) temsil ettiği görülmektedir. Bu makale- de CEMBUREAU’nun çimento sektörüne yönelik sürdürülebilirlik kapsamındaki yükümlülükleri kavramsal bir çerçevede ele alınmaktadır. CEMBUREAU tarafından benimsenen bu yükümlülükler, ilkeler ve stratejiler bağlamında Tablo 1’de verilmektedir. Tablo kapsamındaki ilke ve stratejilerin tanımlanmasında kaynaklar bölümünde yer alan makale ve bildiriler, CEMBUREAU’nun beyanları ve Türkiye çimento sektöründe sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar yürüten çimento firmalarının sürdürülebilirlik raporlarından yararlanılmıştır.
Tablo 1. CEMBUREAU’nun Çimento Sektörü için Sürdürülebilirlik Yükümlülükleri
Tablo 1’de verilen sürdürülebilir yapım ilkesi kapsamında uygulanabilecek CEMBUREAU stratejileri aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Enerji Etkin Yapılar:
Avrupa Komisyonu 30 Kasım 2016’da “Clean Energy for All Europeans (Tüm Avrupalılar için Temiz Enerji)” paketini başlatmıştır. Bu paket, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (Energy Performance of Buildings-EPBD), Enerji Verimliliği (Energy Efficiency-EED) ve Yenilenebilir Enerji (Renewable Energy) konularının temel maddelerine ilişkin revizyon önerileri ile “Akıllı Binalar için Akıllı Finansman (Smart Finance for Smart Buildings)” isimli yeni bir girişimi içermektedir.
CEMBUREAU Stratejileri: Yapılarda beton malzemenin kullanımı, betonun yüksek ısıl kütlesi sayesinde enerji verimliliğine katkı sağlamaktadır. Isıl kütle, yapı malzemelerinin önemli bir miktardaki sıcaklığı absorbe etmesine, depolamasına ve daha sonra dağıtmasına olanak sağlayan bir özelliktir. Bu sebeple, betonla inşa edilmiş yapıların enerji tasarrufu açısından avantajları bulunmakta ve yapıların kullanıcıları için daha konforlu bir iç mekan sunmaktadır. Ayrıca, hava sızdırmazlığı ve dayanıklılık özelliklerinden dolayı beton yapıların enerji tüketimi, hizmet ömürleri boyunca önemli oranda azalmaktadır. Bu bağlamda, EPBD’nin revizyon tasarısı kap- samında, yapının enerji performansı hesaplanırken ısıl kapasitenin göz önünde bulundurulması şart koşulduğu gibi, CEMBUREAU yüksek ısıl kütleli yapı malzemelerinin sağladığı katkının tanınmasını da desteklemektedir.
Ayrıca, yapıların enerji depolama konusunda ne kadar hazır olduğunun değerlendirilmesi ve önerilen “akıllılık göstergesi”nin bir parçası olarak elektrik şebekesinin ihtiyaçlarına cevap verilmesine ilişkin teklif de kabul görmektedir. Concrete Initiative (Beton İnisiyatifi) tarafın- dan yakın zamanda gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, beton malzeme ile inşa edilen yapılardaki ısıl kütle her bir konut için CO2 oranında %25 azalma, en yüksek elektrik şebekesi kapasitesine ihtiyaç duyulması halinde %50 seviyesine kadar bir düşüş ve her bir hane halkı için yıllık 300€’ya kadar tasarruf sağlamaktadır.
Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi:
Avrupa Komisyonu 2014 yılında “Yapı Sektöründe Kaynak Verimliliği Olanakları Tebliği”ni kabul etmiştir.
Tebliğ iki ana konu üzerinde durmaktadır. Bunlardan biri yapıların çevresel performanslarını değerlendirmek amacıyla ortak bir yaklaşım üzerinde çalışılması, diğeri yapım ve yıkım atıklarının ele alınmasıdır. Ayrıca ilgili performans göstergelerinin belirlenmesi için yapı seviyesinde 6 temel amacın önerildiği bir Çalışma Planı kabul edilmiştir. Söz konusu amaçlar yapı yaşam döngüsü enerji kullanımı kaynaklı sera gazı salımı, kaynak etkili malzeme yaşam döngüsü, su kaynaklarının etkin kullanımı, sağlıklı ve konforlu alanlar, iklim değişikliğine karşı dirençlilik, optimize edilen yaşam döngüsü maliyeti ve değeri olarak sınıflandırılabilir. Bu çalışma planını takiben 2016’da paydaşlardan ilk gösterge teklifleri taslağına ilişkin geri dönüş almak amacıyla bir istişare başlatılmıştır.
CEMBUREAU Stratejileri: Çimento sektörünün önemli bir özelliği, gerçek anlamda sürdürülebilir bir yapı yaratmak adına çevresel, ekonomik ve sosyal tedbirler arasındaki dengenin, yapı ömrü boyunca korunması gerektiğidir. Bu sebeple, yapı seviyesinde geniş çapta göstergeler üzerinden bir değerlendirmenin en uygun yaklaşım olduğu CEN/TC 350 tarafından öngörülmüştür. 2016 istişaresine verdiği cevapta CEMBUREAU söz konusu göstergelerle ilgili olarak, hem “tüm yaşam döngüsü değerlendirmesi” hem de “tüm yaşam döngüsü maliyeti” yöntemlerinin yapıların sürdürülebilirliğinin değerlendirilmesi açısından en doğru ve en güvenilir yöntemler olması konusu da dahil olmak üzere bir dizi noktanın altını çizmiştir. Aynı zamanda, yapının dayanıklılık özellikleri ile yapıya biçilen ömrün de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamıştır.
Yapım ve Yıkım Atıkları:
Avrupa Komisyonu’na göre Avrupa’da her yıl yaklaşık 450-500 milyon ton yapım ve yıkım atığı üretilmekte olup bunun en az üçte birini beton malzeme oluşturmaktadır. Yapım ve yıkım atıklarının sadece yaklaşık üçte ikisi geri dönüştürülmektedir. Bu sebeple, tüm Avrupa’da yapım ve yıkım atıklarının geri dönüşüm oranlarını analiz etmek ve geliştirmek üzere Avrupa Komisyonu birtakım girişimler başlatarak Kasım 2016’da yapım ve yıkım atıklarının yönetimi üzerine bir Protokol yayımlamıştır.
CEMBUREAU Stratejileri: Yıkımdan sonra beton malzemenin %100’ü geri dönüştürülebilmektedir. Betonun yapım ve yıkım atıklarından geri dönüştürülmesi, ham maddelere olan bağımlılığı azaltarak atık sahasına gönderilen atık miktarını azaltmaktadır. Geri dönüştürülen beton, yeni beton üretiminde veya yol yapımı ve hafriyat gibi bağlayıcısız uygulamalarda dönüştürülmüş agrega olarak kullanılabilmektedir. Uygulama alanının seçimi, sürdürülebilirliğin optimum dengesine, yerel bazda kullanılabilirliğe ve uzun süreli teknik performansa göre belirlenmelidir.
Geliştirme aşamasındaki geri dönüştürülmüş betonun başka bir alternatifi ise kırılmış betondan elde edilen ince parçacıkların klinker üretiminde ikincil ham madde olarak kullanılmasıdır. CEMBUREAU, ele alınması gereken temel sorunların, yapım ve yıkım atıklarının etkin bir şekilde sınıflandırılması ve toplanması konusundaki eksiklik ve geri dönüştürülen malzemelere olan yetersiz talep ve güven meseleleri olduğunu düşünmektedir.
Sürdürülebilirlik Standartları:
“CEN/TC 350 – İnşaat Çalışmalarının Sürdürülebilirliği (Sustainability of Construction Works)”, inşaat çalışmalarına ilişkin sürdürülebilirliğin değerlendirilmesine dair standartları tasarlayan Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) kuruludur. Bu standartlar, yapı veya inşaat çalışmaları seviyesinden yapı ürünleri seviyesine kadar sürdürülebilirliğin değerlendirilmesi için çeşitli yöntemler içermektedir.
EN 15804 standardına göre geliştirilen Çevresel Ürün Beyanları (Environmental Product Declarations EPDs), yapı düzeyinde değerlendirme için ilgili çevresel bilgiyi sağlamaktadır. Bu konuda “CEN/TC 51 – Çimento & Yapı Kireçleri”, çimento ve yapı kireçlerinin Çevresel Ürün Beyanları için Ürün Kategori Kurallarını (Product Category Rules-PCR) geliştiren kuruldur.
CEMBUREAU Stratejileri: CEMBUREAU’nun, “CEN/ TC 350 – İnşaat Çalışmalarının Sürdürülebilirliği” çalışmasında aktif bir katılımcı olduğu söylenebilir. Yapı ve inşaat çalışmalarına ilişkin sürdürülebilirliğin değerlen- dirilmesi konusunda ise CEMBUREAU sürdürülebilirliğin üç önemli taşı üzerinden, yapı veya inşaat çalışmaları düzeyinde, yaşam boyu değerlendirmenin kullanılmasını desteklemektedir. CEMBUREAU; CEM I, CEM II, CEM III olarak sınıflandırılan üç çimento türü için Avrupa ortalamasında Çevresel Ürün Beyanları geliştirmiştir.
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği:
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR), yapı ürünlerinin Avrupa Birliği’nde pazarlanmasına yönelik uyumlaştırılmış kuralları ortaya koymaktadır. Bu yönetmelik, yapı ürünlerinin performansının değerlendirilmesi adına ortak bir teknik dil sunmaktadır. Profesyoneller, devlet makamları ve tüketicilerin güvenilir bilgiyi elde edebilmelerini ve böylece farklı ülkelerde bulunan farklı üreticilerin ürünlerinin performanslarını karşılaştırabilmelerini sağlamaktadır.
Avrupa Standardizasyon Komitesi tarafından geliştirilen ve bir ürünle ilgili teknik bilgiler sağlayan uyumlaştırılmış standartlar, CE işaretinin kurallarını belirten ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği uyarınca bir performans beyanı (DoP) düzenleyen bir bölüm (Ek ZA) içermektedir. Avrupa çimento standardı EN 197- 1, Avrupa’daki ilk uyumlaştırılmış standarttır.
CEMBUREAU Stratejileri: CEMBUREAU Yapı Malzemeleri Yönetmeliğinin uygulanması açısından “Yapı Malzemeleri Avrupa’yı (Construction Products Europe)” desteklemektedir. Yapı Malzemeleri Yönetmeliği gerekliliklerinin izahı ve uyumlaştırılmış standartlara nasıl çevrilmesi gerektiği zaman zaman Avrupa Standardizasyon Komitesi, Avrupa Komisyonu ve sektör arasında görüş ayrılıklarına sebep olmuştur.
Performans beyanlarının çevrimiçi sağlanmasına yönelik yasayıcı olmayan kanun olumlu yönde etki etse de, bu kanunun son yayımlanmasındaki gecikme elde edilebilecek potansiyel faydaları azaltıp zaman konusunda da bir belirsizliğe yol açmıştır. Standartlar genellikle yaygın bir şekilde kabul edilen belgeler olup kullanılması isteğe bağlıdır ve kamu yasal gerekliliklerinden bağımsız olarak kullanılabilir. Uyumlaştırılmış Avrupa standartları, Ek ZA’lar sayesinde aynı zamanda düzenleyici bir rol oynamaktadır.
Bu rol yine de baskın olmamalı veya uyumlaştırılmış standartların taslağını oluşturmayı ve üzerinde değişiklikler yapmayı geciktirmemelidir. CEMBUREAU, Yapı Malzemeleri Avrupa tarafından yapılan standartlaştırma taleplerinin oluşturulmasına ve tadiline ilişkin olarak net bir prosedürel zaman çizelgesine yönelik çağrıyı desteklemektedir.
SONUÇLAR
Bu makale, sürdürülebilir çimento sektörünün temel hedefleri doğrultusunda olmak üzere Avrupa ölçeğinde CEMBUREAU’nun çimento sektörüne yönelik sürdürülebilirlik kapsamındaki yükümlülüklerini kavramsal bir çerçevede ele almıştır. Bu çerçeve kapsamında “iklim ve enerji”, “çevre”, “sağlık ve güvenlik” ve “sürdürülebilir yapım” şeklindeki dört kategori altında ele alınan sürdürülebilirlik ilkeleri ve bu ilkelerin gerçekleştirilmesine yönelik stratejiler, ilgili diğer kavramlarla beraber sunulmuştur. Sürdürülebilir yapım ilkesi dâhilinde uygulanabilecek CEMBUREAU stratejileri makale kapsamında tanımlanmıştır.
Çimento sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanması için bu makalede sunulan CEMBUREAU sürdürülebilirlik ilke ve stratejilerinin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Türkiye çimento sektöründe bu ilke ve stratejilerin bilimsel araştırmalar, eğitim programları, yasa ve yönetmeliklerle de desteklenmesi gerekmektedir. Böylece, Türkiye çimento sektörünün ekonomik gelişimine devam ederken, çevresel farkındalığın ve sürdürülebilir kalkınmanın yaygınlaştırılması hususunda öncü bir sektör konumuna gelebileceği söylenebilir.
KAYNAKLAR / REFERENCES
Bu yazı çok sayıda kaynak taranarak hazırlanmıştır. Özgün kaynaklara ulaşabilmek için aşağıda verilen kaynaklara ulaşılması gerekmektedir.
- Gültekin, A. B., “Sustainable Cement Sector (Sürdürülebilir Çimento Sektörü)”, Journal of CemenTürk (Cement & Concrete Com- ponents) (CemenTürk Dergisi – Çimento ve Beton Bileşenleri), ISSN: 2146-0833, İstanbul – Türkiye (Mayıs/Haziran 2016).
- Gültekin, A. B., Yavaşbatmaz, S., “Sustainable Tall Building Design: Evaluation of LEED Certificated Tall Buildings” (Sürdürüle- bilir Yüksek Yapı Tasarımı: LEED Sertifikalı Yüksek Yapıların Değerlendirilmesi), LAP Lambert Academic Publishing, ISBN: 978- 3-659-36665-9, Saarbrücken – Almanya, 2013.
- Çelebi, G., Gültekin, A. B., Harputlugil, G., Bedir, M., Tereci, A., “ Building – Environment Relationships (Yapı – Çevre İlişkileri)”, ISBN / ISSN: 978-9944-89-645-0, Çizgi Yayıncılık, İstanbul – Türkiye, (2008).
- The Construction Products Regulation (CPR), Regulation (EU) No 305/2011(Yapı Malzemeleri Yönetmeliği, Yönetmelik (AB) No 305/2011)
- AKÇANSA, 2012-2013 ve 2014-2015 Sürdürülebilirlik Raporları.
- ÇİMSA, 2016 – 2010 Sürdürülebilirlik Raporları.
- https://cembureau.eu/home
- CEMBUREAU, https://cembureau.eu/policy-focus/climate-energy/
- CEMBUREAU, https://cembureau.eu/policy-focus/environment/
- CEMBUREAU, https://cembureau.eu/policy-focus/health-safety/
- CEMBUREAU, https://cembureau.eu/policy-focus/sustainable-construction/