Röportajımıza sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Lisans eğitiminin ardından, İngiltere Exeter Üniversitesi’nde MBA programını tamamladım. Sabancı Topluluğu’na 1994 yılında katıldım. İlk olarak Akçansa’da 1994-1998 yılları arasında Finans Uzmanı, 1998-2000 yılları arasında Strateji ve İş Geliştirme Uzmanı, 2000-2004 yılları arasında Planlama ve Kontrol Müdürü, 2004-2008 yılları arasında Strateji ve İş Geliştirme Müdürü olarak görev yaptım.
2008 yılında Lojistik, Strateji ve İş Geliştirme Direktörü olarak atandım. 2009 yılında Çimsa’ya Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı unvanıyla geçtim. Haziran 2013-Eylül 2014 yılları arasında Çimsa Beyaz Çimento ve Özel Ürünler Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüm. Eylül 2014’ten bu yana da Çimsa Genel Müdürlüğü sorumluluğunu üstleniyorum.
Sizden genel bir Türkiye inşaat ve çimento sektörü değerlendirmesi alabilir miyiz? Türkiye inşaat sektörü enerji ve ulaşım altyapı yatırımları, artan nüfusa ve kentleşmeye dayalı yeni konut ihtiyacı, kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenen konutlar, turizm ve ticari binalar ve kamu hizmet bina yatırımları ile son on yılda gelişmekte olan ekonomilerde büyüme hızı ile ön plana çıkmaktadır. Yüklenici firmalar yurtiçi ve yurtdışı mega projeler üstlenirken malzeme tedarikçi firmalar da büyümeye katkıda bulunmaktadır.
Çimsa’nın gelecek on yıldaki Türkiye yatırım planları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sektörün önemli bir oyuncusu olarak, büyümeyi sürdürülebilir kılmak, değişen dünya koşullarında, müşterilerimizin ve çalışanlarımızın farklılaşan ihtiyaçlarına, iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle hızlı bir şekilde çözüm üretmek hedefiyle çalışıyoruz. Bu kapsamda gelecek yıllara yön verecek bir yatırım programı takip ediyoruz.
Bu programın ilk ayağında, Afyon’daki yeni fabrika yatırımımız yer alıyor. 2012 yılında bünyemize kattığımız Afyon Çimento Fabrikamızı, modern teknolojilerle donatılmış yeni bir üretim tesisine taşıyacağız. 165 milyon dolar tutarında yatırımla Afyon’da şehir dışında, Halımoru köyünde yeni bir fabrika kuruyoruz.
İnşaatına geçtiğimiz aylarda başladığımız fabrikanın açılışını, planlamalarımıza göre 2016 yılının Mayıs ayında yapacağız. Yeni kurulacak fabrikamızla Afyon Çimento’nun yıllık üretim kapasitesini ilk etapta 3 katına çıkarmayı ve yılda 1,5 milyon ton klinker kapasitesine ulaşmasını hedefliyoruz.
Çimento sektörümüzün ilerleyen yıllarda, ülkemizin komşularına ne gibi satış ve yatırımları olacaktır?
Türkiye çimento sektörü Dünya’da en fazla ihracat yapan ilk üç ülke içerisinde yer almaktadır. Sektördeki kapasite fazlası ihracat ile dengelenmektedir. 2014 yılında yaklaşık 10.5 milyon ton çimento ve klinker ihracatı gerçekleştirilirken bu yıl 10 milyon ton civarında bir ihracat gerçekleştirileceği tahmin edilmektedir.
Sektör 2014 yılında söz konusu bu ihracatın yaklaşık %75’ini, 2015’in ilk 7 ayının sonunda ise yaklaşık %60’ını Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi yakın coğrafyalara satmıştır. 2015 yılında özellikle Kuzey Amerika ve Batı Afrika’ya yapılan ihracatlar da artış olması ihracat portföyünün bu şekilde değişmesine yol açmıştır.
Ancak, bazı yıllarda diğer pazarlar öne çıksa da her halükarda komşu pazarlar Türkiye çimento sektörünün ana ihracat destinasyonu olacaktır. Ekonomik ve politik istikrarın sağlandığı ülkelerde Türk çimento sektörünün kalıcı yatırımları olabilir.
Alternatif enerji kaynakları ve geri dönüşüm hususunda Çimsa’nın ne gibi çalışmaları olmaktadır?
Çimento sektörü, enerji ve hammadde kullanımında yoğun bir sektördür. İklim değişikliği ve yüksek maliyetleri de göz önünde bulunduracak olursak; çimento üretiminde daha az enerji tüketen daha verimli ekipmanlar kullanılması, kırma, yanma ve öğütme, proses optimizasyon çalışmaları ve enerji geri kazanım yatırımları ile enerji azaltımları giderek daha büyük önem kazanıyor.
Çimsa, bu önemin bilincinde bir şirket olarak sürdürülebilirlik alanında yapmış olduğu yatırımlara son dört yıl içerisinde büyük hız kazandırdı. Bu dönemde yapmış olduğumuz yatırımlar 76 milyon doları aşarken, bunun içerisinde geri dönüşüm için harcadığımız tutar ise 38 milyon dolar oldu. En büyük iki geri dönüşüm yatırımımız, Mersin Fabrikamızda atık gazdan elektrik üretim tesisi ve Eskişehir Fabrikamızda atık hazırlama ve 2. döner fırın yakma ünitesi yatırımlarıdır. Bugüne kadar 24,5 milyon dolar harcadığımız Mersin Fabrikamız 1. Tesis ve 2. Tesisin atık gazlarını kullanarak elektrik üretim projemiz ile yılda yaklaşık 50.000.000 kwh elektrik üretiyoruz.
Eskişehir Fabrikamızda 13,5 milyon dolar harcadığımız atık hazırlama ve 2. Fırında yakma ünitesi yatırımı ile fosil yakıt ikame oranımızı yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz. Çimsa’da, yenilenemeyen fosil yakıtların ve doğal ham-maddelerin alternatifleriyle ikame edilmesine her zaman büyük önem veriyoruz. Örneğin; Eskişehir Çimento Fabrikamızda 2013 yılında 2.Döner fırında %25 oranında “Atıktan Türetilmiş Yakıt ve Ömrünü Tamamlamış Lastiği” beraber yakarak, birincil yakıtların kullanımını azaltıp, toplumsal bir sorun olan endüstriyel atık sorununa da çözüm üretmiş olduk.
Çimento üretimindeki toplam alternatif hammadde kullanım miktarı 2007 yılında 217 bin ton düzeyindeyken 2013’te bu rakam 322 bin tona çıkarılmıştır. Hazır beton üretimindeki çimentomsu malzeme kullanımıyla da alternatif katkı miktarımızı artırmayı hedefliyoruz. Çimsa olarak alternatif yakıt ve hammaddelerin sisteme güvenli olarak verilebilmesi, proses verimliliğinin korunması ve karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi için alternatif yakıt besleme yatırımlarını hızla yapmakta ve her yıl alternatif yakıt kullanım oranını arttırmaktayız. Çimsa ortalaması olarak 2010 yılında %3,4 olan atık ile ikame edilen yakıt oranı değeri, 2013 yılında %7 seviyesine ulaştı. 2020 yılı hedefimiz ise %10,6 oranına yükseltmektir.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve Çimsa’nın buradaki rolü hakkında bilgi alabilir miyiz?
Sürdürülebilirlik odaklı yatırım ve çalışmalar, Çimsa’da son dönemde odaklandığımız konular arasında başı çekiyor. Çimsa, kaynakların her geçen gün daha da azalmaya başladığı ve pahalılaştığı ortamda çevresel kaynakları koruma- dan, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın olamayacağının bilinciyle çalışıyor. İş süreçlerimizde kaynakları verimli kullanmak, atıkları enerji ve hammadde olarak geri kazanmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, yol haritamızın önemli maddelerini oluşturuyor.
Şirketimizin adının sürdürülebilirlik ile özdeşleşmesi, sürdürülebilirlik denince akla Çimsa’nın gelmesi için adımlarımızı hızlandırıyoruz. Bu anlamda sosyal platformlardaki konumumuzu ve üzerimize düşen sorumluluğu oldukça önemsiyoruz. İş Dünyası ve Sürdürüle- bilir Kalkınma Derneği’nin 2009 yılından beri üyesiyiz. 2013 yılından bu yana Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD) himayesi altında faaliyet gösteren Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi’ne (CSI) katılan ilk ve tek Türk çimento şirketi unvanını taşıyoruz.
Bir anlamda, çimento sektöründe şampiyonlar liginde yer alıyoruz. Diğer yandan geçen yıl Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (UN Global Compact) de imzalayarak, iş dünyasında ki ortak kültürün bir parçası da olduk. Sürdürülebilirlik yaklaşımının getirdiği bakış açısıyla; finansal hedeflerle çevresel ve sosyal etki arasında bir denge kurmaya çalışıyoruz.
Şirketimizin organizasyon yapısına, iş yapış süreçlerine, ürün ve hizmetlerine de bu anlayış yansıyor. Ülke ekonomisi için yarattığımız doğrudan katma değerin yanı sıra enerji verimliliği politikası ve atıktan enerji üretme yoluyla gerçekleştirilen faaliyetlerle her yıl yurt dışına önemli bir enerji faturası ödeyen ülke ekonomisine dolaylı katkıda bulunuyoruz.
Beyaz çimento konusundaki Dünya üzerinde pazar payınız ve olacak ise yeni yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Beyaz çimento üretiminde dünyanın ilk 3 firması arasında yer alıyoruz. Çimsa’nın bu kategorideki en önemli gücü, ürünlerini, müşterilerinin özel taleplerine göre farklılaştırabilmesidir. Türkiye’de örneği bulunmayan Ar-Ge Merkezimiz ile fark yaratan, yenilikçi, müşterinin üretim süreçlerine ve ürünlerinin performansına değer katan çözümler öneriyoruz.
Türkiye’de üretim gerçekleştirip ihracat yapmanın ötesinde yurt dışındaki yapılanmamız ile toplam 7 terminalimizden müşterimize istediği zamanda istediği ürünü temin edebiliyoruz. Terminal yapılanmamızın olmadığı pazarlarda ise Türkiye’den yenilikçi lojistik kanalları kullanarak müşterilerimize ürünlerimizi eksiksiz ve zamanında sunuyoruz.
Çimsa’nın çimento konusundaki Ar-Ge çalışmaları ne boyuttadır?
Çimsa’yı sektörde ayrıştıran en önemli özelliği, inovasyon yaklaşımıdır diyebilirim. Mersin’de 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezimiz tam anlamıyla bir ‘inovasyon üssü’. Bu merkezde, katma değeri yüksek ve özel ihtiyaçlara yönelik özel ürünler geliştiriyoruz. Örnek vermek gerekirse; bu merkezde dünyada bir ilke imza atarak, Antibakteriyel Beyaz Çimento geliştirmeyi başardık.
İstanbul Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı işbirliği ve 2,5 yıllık çalışmanın sonun- da ortaya çıkan ürünümüz, havuzlarda zamanla meydana gelen yosun ve mikroorganizmaların üremesini engelliyor. Bir diğer özel ürünümüz de ileri teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz Türkiye’nin ilk ‘Kendini ve Çevreyi Temizleyen Beyaz Çimentosu’…
Üretiminde kullanılan nano ajanlar güneş ışığı ile temas ettiğinde çimentonun foto katalitik özelliği aktif hale gelmekte ve bu üstün özellik sayesinde bu çimento ile üretilen ürünler hem kendi dış yüzeylerini hem de çevreyi temizliyor. Ar-Ge Merkezimizde yalnızca şirketimiz için ürün geliştirmekle kalmıyoruz. Aynı zamanda yapı kimyasalı, prefabrik ve hazır beton sektörlerine de hizmet veriyoruz.
Genel olarak bahsetmek istediğiniz sosyal sorumluluk projeleriniz ya da diğer başka hususlar var mı? Var ise lütfen bizimle paylaşır mısınız?
Çimsa’da sürdürülebilirlik konusunu sadece çevre yatırımları olarak görmüyoruz. Her yaştan ve kesimden paydaşımız için yarattığımız etkiyi de bu kapsamda değerlendiriyoruz. Bu çerçevede size yakın tarihte gerçekleştirdiğimiz bir projeden söz etmek isterim. Çimsa tarafından 2012 yılından bu yana devam eden sosyal sorumluluk projesi “Yaz Çocukları” bu yıl 22 Haziran – 31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Çimsa Niğde Fabrikası çalı- şanlarının ve Niğde’nin Kolsuz ve Çarıklı köyünde yaşayan çocukların katılımıyla gerçekleşen projede yaklaşık 150 çocuk birçok farklı aktivitede yer alarak yaz tatillerinde keyifli vakit geçirdi. 2 haftalık dönemler halinde olmak üzere toplam 6 hafta süren projeye katılan 7-12 yaş arası çocuklar, uzman psikologlar tarafından hazırlanan program doğrultusunda yaratıcı yazarlık, drama, basketbol, voleybol ve koordinasyon gibi çeşitli konularda eğitim aldı. 4 yılda toplam 383 çocuk, Çimsa Yaz Çocukları kurumsal sosyal sorumluluk projesine katıldı.
Bu yıl, Niğde Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin Çocuk Üniversitesi bölümü ile gerçekleşen işbirliği çocuklar için yeni bir ufuk açtı. “Küresel İklim Değişikliği ve Bireysel Davranışlarımız” eğitiminde çocuklarımız, iklim değişikliğinin nedenlerini ve etkilerini azaltabilmek için yapılması gerekenleri öğrendiler. Geri dönüşüme gidecek kağıtlar ve kartonlarla yaptıkları oyuncaklarla atıkların değerlendirilmesini öğrendiler. Niğde Üniversitesi’nde göç eden kuşların dinlenme yeri olan baraj gölünde flamingoları gözlemleyerek ekosistem hakkında bilgi edindiler.