Bu sayımızda sizlere Afrika’nın kuzey batısında, Atlas Okyanusu, Akdeniz, Atlas Dağları ve güneyinde Batı Sahra ile çevrili, Cebel-i Tarık boğazına hâkim stratejik bir konuma sahip olan Fas’ı tanıtacağız.
Başkenti Rabat olan Fas’ın en büyük şehri Kazablanka’dır. Atlantik Okyanusu’ndan, Cebelitarık boğazını çevreleyip, Akdeniz’de son bulan uzun bir sahil şeridine sahip olan Fas; doğudan Cezayir, kuzeyden İspanya, güneyden de Moritanya ve Batı Sahra ile komşudur. Ülke 37 bölge ve 2 vilayetten oluşmaktadır. 1956 yılına kadar Fransa hakimiyetinde kalan Fas, aynı yıl bağımsızlığını ilan etmiş ve ülkede anayasal monarşi kurulmuştur.
Fas Krallığı 1996 yılında kabul edilen 4. Anayasasına göre kendisini Devlet, dini İslam, resmi dili Arapça olan bir demokratik monarşi olarak tanımlamaktadır. Kral kanun koyucu aynı zamanda da dini ve ahlaki bir lider konumundadır.
Kral; Başbakanı, hükümet üyelerini, ordu komutanlarını ve üst düzey yetkililerini kendisi atamaktadır. Parlemento yetkileri sınırlıdır.
Resmi dili Arapça olan Fas halkının % 70’i Arapça, % 24’ü Berberice konuşurken, Fransızca ve İspanyolca da ülkede konuşulan diller arasındadır. Eğitim dili resmi dil olan Arapça olmasının yanında, Fransızca eğitim ve öğretim yapan okullar da oldukça yaygındır.
Fiziki, Coğrafi ve Genel Özellikleri
Yüzölçümü 710. 850 km2 olan Fas’ın fiziki yapı olarak en dikkat çekici özelliği sıradağlarıdır. Dört tane olan bu dağ silsileleri, birbirlerinden vadilerle ayrılırlar.
Fas’ın kuzeyinde Akdeniz iklimi görülür. Yazları sıcak, kışları ise ılıktır. Yaz mevsiminin oldukça uzun olduğu Fas’ın iç kesimlerinde çöl iklimi hakimdir.
Yerüstü kaynaklarına göre, yeraltı kaynakları çok daha fazla olan Fas’ın fosfat başta olmak üzere, manganez, kobalt, demir ve gümüş sahip olduğu en önemli yeraltı zenginlikleridir. Antimon, molipten, petrol ve az miktarda kömür de mevcuttur. Deniz zenginliklerinden olan balık Fas’ta oldukça fazladır.
Fas ekonomisinin temelini ziraat oluşturur. Yeni yeni modernleşmeye başlayan ziraatın yanı sıra, ikinci derecede önem taşıyan ekonomik saha hayvancılıktır. Madencilik ve sanayi ekonomi zincirinin halkalarındandır. Tarım ürünlerinin başında, buğday, mısır, arpa, üzüm, hurma, fıstık, turunçgiller, patates, zeytin ve sebze gelir.
Tütün ve pamuk ekimi oldukça azdır. Modern ziraat usullerinin kullanılması yeni olduğu için üretilen ürünler ülke ihtiyacını ancak karşılayabilmektedir. İhraç edebildiği tarım ürünleri ise turunçgiller ve turfanda sebzedir.
Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvancılığı yaygın bir şekilde yapılırken, yarış atlarının yetiştirilmesinde dünyaca meşhur bir ülke olan Fas’ta, soğuk hava depoları ve kombinaları yetersiz olduğundan, hayvan ihracatını canlı hayvan olarak gerçekleşmektedir.
Yumurta ihracatı önemli rol oynarken, balıkçılık yan tesisleriyle beraber ekonomide her geçen gün değer kazanmaktadır. Özellikle Safi ve Kazablanka limanlarında yapılan balıkçılık ve buralardaki konserve tesisleri yeterli seviyededir. Bu yeterlilik sebebiyle, sardalya konservesi ihracı büyük miktardadır.
Orman ürünlerinden sedir ve meşe keresteleri elde edilir. Ayrıca mantar üretimi, ormanların ekonomiye olan mühim katkılarındandır. Fosfat üretiminde Fas, Dünya üçüncüsüdür. Manganez ve diğer madenler işletilmektedir. Son zamanlarda, genellikle ham olarak ihraç ettikleri madenleri işleyecek sanayii tesisini oluşturan Fas‘ta az miktarda çıkarılan petrol, ülke ihtiyacını ancak karşılamaktadır.
Hidroelektrik santralleri oldukça çoktur. Kullanılan enerjinin dörtte üçü bu şekilde karşılanır. Besin (yağ ve konserve) ve kimya sanayinde büyük gelişmeler gösteren Fas’ta, halk arasında dericilik ve küçük el sanatları oldukça yaygındır.
Kazablanka ve Tanca limanları, gemilerin yanaşmasına uygun olduğundan, her tonajda ihracat bu limanlardan yapılır. Bununla birlikte yağmura dayalı tarımın önemli bir yer tuttuğu Fas ekonomisinin bugünkü yapısal durumu; başta petrol olmak üzere doğal enerji kaynağı bulunmaması, fosfat dışında önemli bir maden zenginliği olmaması, işgücü verimliliğinin düşük olması, bankacılık alanındaki kısıtlamalar ekonomik kalkınmanın istenilen hızda gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır.
Türkiye-Fas Krallığı İlişkileri
Türkiye ve Fas arasındaki diplomatik ilişkiler, Fas’ın bağımsızlığını kazanmasını takiben 17 Nisan 1956 yılında iki ülke hükümetleri tarafından aynı gün yapılan ortak açıklamayla tesis edilmiştir. Fas’ın, Osmanlı İmparatorluğu’yla olan dostane ilişkileri, iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlam temeller üzerinde oturmasını sağlamaktadır.
Fas, Türkiye’yi bölgesinde ağırlığı olan, Kafkasya ve Orta Asya’da etkili, İslam âlemi için önem taşıyan, Batı ile Doğu, Hristiyan ile Müslüman dünyaları arasında köprü teşkil eden bir ülke olarak değerlendirmektedir.
Fas’ın Akdeniz politikasının üç ekseni Türkiye, AB ve Arap ülkeleri oluşturmaktadır. Ülkemiz Fas’ı Ortadoğu, Afrika, Akdeniz ve İslam âleminin önemli bir üyesi olarak görmekte ve stratejik ilişkiler geliştirmek istemektedir.
Türkiye’nin Fas’a yaptığı ihracat ürünleri:
-Demir çelik -Mücevherci eşyası -Otomobil -Buzdolabı
Türkiye’nin Fas’tan ithal ettiği ürünler:
-Otomobil -İşlenmemiş altın -İşlenmemiş kurşun -Tabii kalsiyum ve gümüş -Difosfor ve Pentaoksit
Fas’a seyahat edeceklerin dikkat etmesi gerekenler:
Türk vatandaşları, ülkeye giriş tarihinden itibaren 6 ay süreyle geçerli pasaport hamili olmaları halinde Fas’a yapacakları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır. Ülkeye girişte ve çıkışta verilen formların doğru ve eksiksiz biçimde doldurulması önem taşımaktadır. Fas’a 100.000 Dirhem ve üzeri miktarda deklare edilmiş dövizin sokulması veya ülkeden çıkarılması yasaktır. İstanbul-Kazablanka arasında haftanın her günü karşılıklı havayolu seferleri düzenlenmektedir.