Bu sayımızda sizlere Amerika Birleşik Devletleri ile ortak sınırı dünyanın en uzun kara sınırını oluşturan Kanada’yı tanıtacağız. Başkenti Ottava olan Kanada’nın nüfusu 35.099.836 dır.
Nüfusunun %19’u İngiliz, %15’i Fransız, %13’ü İrlandalı, %9’u Alman, %4’ü İtalyan, %4 Çinli, %4’ü Kızılderili olan Kanada’nın yüz ölçümü 9.984.670 km karedir. Çoğu Amerika ülkelerinde olduğu gibi Kanada’da, en yaygın din Hristiyanlık, en yaygın mezhep Katolik’tir. Resmi dilleri ise İngilizce ve Fransızca’dır.
Tarihi
Kanada’ya ilk yerleşenler, Bering Boğazını geçerek, Kuzey Amerika’ya gelen Kızılderililer (güney kesimde) ve Eskimolar (kuzey kesiminde) olarak kabul edilmektedir.
On altıncı yüzyılda Jacques Cartier, Kanada topraklarını keşfetmiştir. Cartier 1534-1536 yılları arasında Saint-Laurent Körfezine girerek, bugünkü Montreal’a ve Québec’e kadar ilerleyip, Kanada ülkesini bulmuş ve bu toprakları Fransa’ya dahil etmiştir. 1629’da İngilizlerin eline geçen Kanada’yı 1632’de Fransa geri almıştır. On sekizinci yüzyılda İngiltere’yle yapılan bir antlaşmayla Kanada İngiltere’ye bırakılmıştır. İngiliz göçmenlerin Kanada’ya büyük hızla yerleşmesi ile 1763-1837 yılları arasında İngiliz rejimi ülkede etkili olmuştur.
1783 yılında ABD’nin bağımsızlığını tastik eden Versailles Antlaşması’ndan sonra Kanada, İngiltere taraftarı göçmenlerin akınına uğramıştır. 1791’de İngiltere, Saint Laurent topraklarını ikiye bölerek güneydoğu bölgesini Fransız, kuzeybatı bölgesini ise İngiliz eyaleti şekline sokmuştur. 1837’de Yukarı Kanada ve Aşağı Kanada’da meydana gelen isyan ile Avrupalılar ülkenin yönetiminde kendilerine daha çok söz hakkı veren bir hükümetin kurulmasına imkan vermiştir.
1867’de Kuzey Amerika Britanya antlaşması, Ontario, Québer, Nauvelle-Ecorse ve Nouveau-Brunswich’i birleştirerek Kanada dominyonunun doğmasına sebep olmuştur. 1914-1918 yılları arasında vuku bulan Birinci Dünya Savaşına İngiltere’nin katılması Kanada’yı da savaşa sürüklemiştir. 1931 West Minster Tüzüğü ile bağımsız bir devlet olan Kanada, 1939’da İkinci Dünya Savaşı patlak verince Almanya’ya karşı savaş ilan etmiş ve bu savaştan güçlenmiş olarak çıkmıştır. 1989 başında yapılan bir antlaşmayla ABD ile Kanada arasında gümrükler kalkmıştır.
Fiziki, Coğrafi ve Genel Özellikleri
Kanada’nın yarısına yakın bir kısmı, Laurentian yaylası da denilen Kanada Kalkanı adlı bölgeden meydana gelmektedir. Kıtanın bu bölgesi, 4.568.889 kilometrekarelik bir alanı kaplayan çok eski ve sert kayalardan meydana gelmiş bir görünümdedir. Bu bölge Hudson Körfezinin etrafında bir kalkan biçiminde yayılarak Labrador kıyılarından başlayıp, St.Lawrence Irmağı ile Huron ve Superior Gölleri boyunca uzanır. ABD topraklarına girdikten sonra kuzeybatıdaki göllerin arasından geçerek Mackenzie Irmağı ağzının yakınlarında Kuzey Buz Denizi’nde son bulur.
Kenarları, orta kısmını meydana getiren Hudson Körfezi’nden daha yüksek olduğu için bu bölge, bir tabağa benzetilir. Güneydoğuda Kalkan bölgesi ovalık görünümünden sıyrılarak St.Lawrence Irmağı ve Körfezi boyunca birdenbire yükselir.
St.Lawrence Bölgesi: Kalkanın güneydoğusunda kalan bu bölge, yarımada biçimindeki Güney Ontario’yu ve Québec kentinin güneybatısında hafifçe dalgalanan alanı içine alır. Huron Gölü’nde Bruce yarımadasından güneydoğu uzantısına kadar bölge sert bir kireç taşı tabakası ile kaplıdır. Bu tabakanın Niyagara Irmağı tarafından yarılmasıyla ünlü Niyagara Çağlayanı meydana gelir.
Kalkan ile Kanda Appalaşları arasında yer alan St.Lawrence Ovaları, tarih öncesi dönemlerde denizle kaplanmışlardır. Bugün ise bir birikinti ovası görünümündedirler. Ancak bu duruma, Montreal’in doğusunda sıra halinde yükselen ve sayıları sekizi bulan Montreregian Tepelerine rastlanmaz. Ovalar Ontario yarımadasından Kalkanın güneydoğusundaki bir uzantısıyla ayrılırlar. Bu uzantı, Ontario Gölü ağzına yakın bir yerde, St.Lawrence Irmağı tarafından kesilir.
Appalaş bölgesi: Appalaş dağ sisteminin bir parçası olan bu bölge, Québec’in doğu sınırını, New Foundland adasını ve New Brunswick, Nova Scotia ve Prince Edward adası eyaletlerini içine alır. Kuzeyde Kanada Kalkanı ile Nova Scotia’daki sert kayalık arazi arasında yer alan Maritime eyaletleri bir havza meydana getirir.
İç ovalar: Kanada Kalkanının batısında bulunan üçgen biçimindeki bölüm, ABD’deki büyük ovaların bir uzantısıdır. Bu iç ovalar, değişik jeolojik merhalelerden geçmişlerdir. Ova içlerine doğru ilk yükselti, 490 m’lik Manitoba yüksekliğidir (Duch, Riding ve Porcupine Dağları) ikinci yükselti ise Saskat Chewan’da 910 m yükseklikteki Missouri Coteau’dur. Eski buz göllerinin birikimi, ovaların özelliğini kaybetmelerine yol açmıştır. Saskatchewon ve Albetro’daki ovalar, akarsular tarafından derin bir biçimde oyulmuşlardır. Güney kesimlerinde ise ünlü Prairie bölgesi vardır.
Akarsular ve göller: Kanada’da doğan bütün akarsular, sularını denize dökerler. Bu nehirlerin çoğu hem ulaşım yolu, hem enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Ülkenin en önemli nehirleri, kayalık dağların doğusundan doğan, Kuzey Buz Denizine, Atlas Okyanusuna ve Hudson Körfezine dökülen nehirlerdir. Bu nehirlerden Mackenzienin uzunluğu 3700 km olup, Kuzey Buz Denizine dökülür. Bu nehir yılın sekiz ayında donduğu için ulaşımda yararlanılamaz.
Saint Laurent Nehri daha kısa olmasına rağmen, ülkenin çok önemli ulaşım yoludur. Ontario Gölünden doğar, bir dizi gölün meydana gelmesine sebep olur ve Atlas Okyanusuna dökülür. Denize döküldüğü yerde meydana gelen haliçin uzunluğu 40 km’yi bulur.
Göllere gelince, Kanada topraklarındaki irili ufaklı göllerin sayısı 250 bini bulur. Bunların en büyükleri Ayı Gölü 31.080 km2, Büyük Esir Gölü 28.919 km2, Winnipeg Gölü 24.530 km2’dir. Saing Laurent göller serisi ise ABD ile Kanada toprakları arasında yer alır.
Bölgeler arasında iklim bakımından büyük farklılıklar görülür. Kuzey bölgelerinde kışlar uzun ve soğuk, batı ve güneydoğuda ise daha yumuşak geçer. Temmuz ayında ısı ortalaması 16°C’dir. İklimi etkileyen en önemli faktörler denize ve Kuzey Kutbuna olan uzaklık ve yakınlık derecesidir. Kuzey Kutbu kuşağı içinde kalan bölgelerde, mesela Euroka’da kışın ısı ortalaması -37°C’dir. Yazın ise ancak +6°C’ye çıkar. Yağmur kar yağışı da denizden olan uzaklığa bağlı olarak değişiklik gösterir.
Kanada’nın toprağı ve bitki örtüsü iklime çok bağlıdır. Orman kuşağı, Mackenzie Irmağı ağzından Hudson Körfezinin güney sahillerine ve Ungaua yarımadasına kadar uzanır. Bu kuşağın kuzeyinde verimsiz topraklar üzerinde yalnızca tundralara rastlanır Güneyde ise “Prairie”ler dışındaki bütün alanlar ormanlıktır.
Bu ormanlarda her çeşit yabani hayvan ve kuşlara rastlamak mümkündür. Kutuplarda kutup ayıları ve misk sığırları yaşarlar. Denizlerde fok, mors ve balinalar vardır. Daha güneyde geyikler, siyah ve boz ayılar, kurtlar, tilkiler, kunduzlar ve diğer kürk hayvanları görülür.
Madenler: Kanada geniş yeraltı zenginliklerini daha yeni kullanmaya başlamıştır. En önemli madenler arasında petrol gelmektedir. Çıkarılan diğer madenler ise nikel, demir, bakır, çinko, altın, kurşun ve uranyumdur. Kanada uzun zamandan beri dünyanın en fazla nikel çıkaran ülkesidir.
Kanada’nın Ekonomisi
Kanada, G-8 ve G-20 üyesi ve dünyanın en büyük 11. ekonomisidir. Dış ticaretinde ağırlıklı olarak doğal kaynaklar ve kereste ihracatında ön plana çıkmaktadır. En önemli ticaret ortakları ABD, Çin ve Meksika’dır. Son yüz yıl içinde imalat, madencilik ve hizmet sektörlerindeki büyüme Kanada ekonomi- sinin lokomotifi olmuş, bu süreçte kereste ve petrol ürünleri ön plana çıkmış, böylece ülke, net enerji ihracatçısı konumuna gelmiştir. Kanada, dünyanın belli başlı buğday ve kanola tedarikçileri arasındadır.
Dünyanın en büyük çinko ve uranyum üreticisidir. Ayrıca, petrol ve doğal gaz rezervleri bakımından dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. 2015 sonu itibariyle 1,573 trilyon Dolara ulaşan GSMH’si ve kişi başına düşen yıllık yaklaşık 45,000 ABD Doları düzeyindeki gelir seviyesiyle, dünyanın en müreffeh ülkeleri arasındadır. 1 Ocak 1994’te yürürlüğe giren Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması’nın (North American Free Trade Agreement/NAFTA) ABD ve Meksika ile birlikte üyesi olan Kanada, ihracatının % 75’e, ithalatının ise % 50’ye yakınını ABD ile gerçekleştirmektedir.
Türkiye – Kanada Siyasi ve Ekonomik İlişkileri
NATO, AGİT, OECD, G-20 ve BM’de Batı Grubu (WEOG) üyelikleri, Kanada ile ilişkilerimizin önemli boyutlarını oluşturmaktadır. Kanada ile ikili siyasi ilişkilerimiz 2003 yılına kadar olumlu bir mecrada ilerlemiş, genel hatları itibariyle ekonomik ve ticari alanlarda gelişme göstermiştir. 2003 yılından itibaren siyasi ilişkilerimiz Kanada’nın 1915 olaylarına ilişkin yaklaşımı neticesinde gergin bir ortama sürüklenmiş; nihayet 2006 yılında eski Başbakan Harper’ın Hükümet düzeyinde “Ermeni Soykırımı”nı tanıdıklarını açıklaması ilişkilerimizde ciddi bir durgunluğa yol açmıştır.
Ekim 2015’te yapılan seçimler neticesinde Kanada’da Başbakanlık görevine Justin Trudeau’nun gelmesiyle birlikte, Türkiye-Kanada ilişkilerinin canlandırılmasına yönelik çabalar hız kazanmıştır. Kanada Başbakanı Trudeau’nun ilk ziyaretini G20 Antalya Zirvesi münasebetiyle ülkemize yapması, bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla temasları, Dışişleri Bakanı Dion’un Sayın Bakanımızla temasları ve son olarak Somali Yüksek Düzeyli Ortaklık Forumu’na katılmak üzere ülkemizi ziyareti ikili ilişkilere yeni bir ivme kazandırmaya yönelik kayda değer gelişmeler olmuştur.
Türkiye-Kanada Parlamentolar arası Dostluk Grubu oluşturulması çalışmaları 1993 yılında başlatılmıştır. Kanada Parlamentosu’nda ilk Türkiye-Kanada Dostluk Grubu ise 1996 yılında oluşturulmuştur. Ülkemizde 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında Türkiye–Kanada Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanlığına Yozgat Milletvekili Sayın Yusuf Başer getirilmiştir. Kanada Parlamentosu- TBMM Dostluk Grubu Başkanlığını ise Liberal Parti Milletvekili Judy Sgro yürütmektedir.
Türkiye-Kanada dış ticaret rakamlarına bakıldığında, ihracatımız 2015 yılında 950 milyon ABD Doları iken, ithalatımız 1,1 milyar ABD Doları civarında seyretmiştir. Türkiye’nin Kanada’ya ihracatının %85’i sanayi, %15’i tarım ürünlerinden oluşmaktadır. Tarım ve gıda sanayi ürünleri ihracatında fındık, kuru üzüm, kuru kayısı, zeytinyağı ve kuru incir, madencilik ve sanayi ürünleri ihracatında ise altın, oto ve oto yan sanayi, demir-çelik ürünleri, mermer, karolar, hazır giyim ve ev tekstili ürünleri ön plana çıkmaktadır.
Kanada’dan ithalatımız ise, ülkemizin genel ithalat yapısıyla paralellik gözlemlenmekte olup, genellikle hammadde ve yarı mamul ürünler ön plana çık- maktadır. Türkiye’nin Kanada’dan ithalatının %82’si sanayi, %18’i tarım ürünlerinden oluşmaktadır.
Türkiye’nin Kanada’dan ithalatında taşkömürü, mercimek, gazete kağıdı, demir-çelik hurda ve döküntüleri, buğday, hava taşıtı, su buharı kazanları, altın, ilaç, kuluçkalık hindi yumurtaları, soya fasulyesi, işlenmemiş nikel, demir cevheri, gibi genel itibariyle hammaddeler yer almaktadır.
Ülkemizde faaliyet gösteren Kanada sermayeli şirket sayısı halihazırda 262’dir. Yatırımlar çoğunlukla enerji, madencilik, bilişim teknolojisi ve altyapı alanlarını kapsamaktadır. AB ile Kanada arasında 2009 yılında başlayan ve müzakerelerinin tamamlanması doğrultusunda 18 Ekim 2013 tarihinde karara varılan “Kapsamlı Ekonomi ve Ticaret Anlaşması” sürecine paralel olarak, ülkemiz ile Kanada arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerinin başlatılmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.
2015 yılında 187.615 Kanadalı turist ülkemizi ziyaret etmiştir. Türk Hava Yolları Kanada’da Toronto ve Montreal’a se- ferler düzenlemektedir. Ayrıca Vancouver’a seferlerin başlatılması da gündemdedir.
Kanada’ya seyahat edecek Türk Vatandaşlarının Dikkat Etmesi Gerekenler
Sıkı bir vize rejimi uygulanan Kanada’ya seyahat edecek olan Türk vatandaşlarının, seyahatlerinden bir süre önce mutlaka ikamet ettikleri yerdeki Kanada Büyükelçiliği’ne başvurarak, vizelerini almaları gerekmektedir. Türk pasa- portlarının tamamına vize uygulanmaktadır.