Özel Haber

Medcem Çimento, Avrupa’nın En Büyük Fabrikası Haline Geldi

Medcem Çimento, Avrupa’nın En Büyük Fabrikası Haline Geldi

SintekPlus

Mehmet Ali Ceylan, Medcem Çimento Grubu/CEO

Medcem Çimento, ikinci üretim hattı yatırımıyla kapasitesini artırırken, sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda önemli bir aşamayı geride bıraktı. Global pazarda rekabet gücünü yükseltmeyi amaçlayan bu yatırım, mühendislik çözümleri ve yenilikçi üretim anlayışıyla öne çıkıyor. Medcem Çimento Grubu CEO’su Sn. Mehmet Ali Ceylan ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda; yatırım sürecinin detaylarını, karşılaşılan zorlukları ve şirketin geleceğe dair hedeflerini konuştuk.

SintekPlus: Medcem Çimento Fabrikası 2. üretim hattı yatırımını gerçekleştirme kararı nasıl alındı?

Mehmet Ali Ceylan: Medcem’in ikinci hat yatırımı, esasen Medcem’in kuruluşundan beri var olan bir fikirdi. Bu nedenle, tüm yasal izinler ikinci hat yatırımını kapsayacak biçimde hazır tutulmaktaydı. Fabrikada idari bina yerleşimi bile ikinci hattın kurulacağı alan gözetilerek konumlandırılmıştı. Özetle, bu fikir aslında Medcem kurulduğu andan beri mevcuttu. Asıl karar verilmesi gereken, bu yatırımın zamanlamasıydı.

Bilindiği üzere, Medcem ağırlıklı olarak yurt dışına ürün satan bir çimento şirketidir. İhracat pazarlarında talep edilen ürünleri kaliteyi ön planda tutarak düzenli bir biçimde üretmek ve müşterilerle güvene dayalı uzun vadeli güçlü ilişkiler geliştirmek zaman isteyen bir süreçtir. Bizler, Medcem’in gelişen müşteri ağının oluşturduğu ürün talebine var olan kapasitesi ile artık cevap veremez hale geldiğini hissettiğimiz anda zaten aklımızda olan ikinci hat yatırımını gerçekleştirmeye karar verdik.

SP: Yeni üretim hattının öne çıkan özellikleri nelerdir?

MAC: Medcem’in de sahibi olan ve ülkemizin önde gelen şirketler gruplarından birisi olan Eren Holding, yatırımlarını ağırlıklı olarak sanayi sektöründe gerçekleştirmektedir. Bu çerçevede, her Eren Holding yatırımı gibi Medcem ikinci hat yatırımımızda da “sanayici ruhu”nu ön planda tutarak, en iyi ekipmanları, en doğru proje ekibiyle, en doğru müteahhitlerle yapma prensibiyle yola çıktık.

Bu çerçevede, ikinci hat yatırımımızın son yıllarda yapılmış olan en başarılı fabrika yatırımlarından olduğunu ifade edebilirim. Bu çerçevede, ikinci hat yatırımımız yerli yabancı birçok sektör paydaşının ilgisini çekmektedir. Örneğin, dünyadaki ne büyük farin değirmeni ikinci hattımızda bulunmaktadır. İkinci hat yatırımımızın, ön ısıtıcı kulemizin yüksekliğinden, sektörde alışık olunmayan fırın kapasitemize, klinker silomuzun büyüklüğünden, atık ısıdan geri kazanım tesisimizin kapasitesine kadar pek çok yönüyle bir mühendislik başarısı olduğunu ifade edebilirim.

SP: Süreçte karşılaşılan en büyük zorluklar nelerdir?

MAC: İkinci hat yatırım kararını ticari olarak belki en doğru zamanda almış olabiliriz, ancak yatırım süreci öyle bir döneme denk geldi ki, bu süreçte pek çok zorlukla mücadele etmek durumunda da kaldık. Öncelikle, Ukrayna ile Rusya arasında ortaya çıkan ve emtia ile enerji fiyatlarında dalgalanma yaratan savaş, 2022 yılından sonra giderek artan enflasyonist dalga, 2023 yılı Şubat ayında yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen hazin deprem faciası gibi pek çok zorlu süreç bizim yatırım yaptığımız döneme geldi. Diğer taraftan, ikinci hat yatırımımız fabrikamızın bulunduğu lokasyona yakın Akkuyu Nükleer Santrali gibi büyük bir yatırım ile denk gelince, bölgede iş makinası ve iş gücü temini de çok kolay olmadı. Yaşanan bu zorlu süreçler kimi zaman yatırım bütçesini kontrol etmeyi, kimi zaman yatırım malzemelerinin tedariğini zorlaştırdı. Bu dönemde, adeta zamana karşı bir mücadele verdik.

SP: Bu projenin Medcem Çimento ve Türk çimento sektörü için önemi nedir?

MAC: Öncelikli olarak bu yatırım ile Medcem Çimento fabrikamız, Avrupa’nın en büyük fabrikası ve dünyada tek lokasyonda en fazla çimento ve klinker ihraç eden şirket haline gelmiştir. Yurt dışında devam eden terminal yatırımları da tamamlandığında Medcem Çimento Grubu, Türk çimento sektörünün bayrağını pek çok ülkede sallandıran global bir marka olma hüviyetini daha da pekiştirecektir.

SP: Medcem Çimento ile Sintek Group arasındaki işbirliği; 2013 yılında Medcem Çimento Fabrikası 11.500 TPD yatırımı ile başlamıştır, 2021 yılına geldiğimizde ise 2. Hat yatırımı ile devam etmiştir.  Bu özel ve yıllara dayanan işbirliğinin gelişimi ve devamlılığı hakkında neler söylemek istersiniz?

MAC: Sizin de ifade ettiğiniz gibi, Medcem ile Sintek arasında özel bir ilişki bulunuyor. Zira 2013 yılında temelleri atılan o günden bugüne de güçlenerek devam eden bu ilişki, aslında iki şirketin arasındaki güven ve geliştirdikleri birlikte çalışabilme kültürünün doğal bir sonucu. Bir müteahhit ile anlaşıp onlara çimento fabrikası kurulması gibi önemli ve zorlu bir işi teslim ediyorsanız, o firma ile en az 3 ya da 4 yıllık bir yola çıktığınızı baştan düşünmelisiniz. Söz konusu firmanın finansal ve teknik olarak bu işi hakkıyla bitirebileceğinden emin olmalısınız. Ayrıca, her günün güneşli olmayabileceğini, yolda pek çok zorlu süreç ve sorunları söz konusu firma ile çözebileceğinizi öngörebilmelisiniz.

Biz de Sintek ile yola çıktığımız her zaman, finansal ve teknik kapasitesinin yarattığı güven bir yana, ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunda birlikte oturup o soruna çözüm bulabileceğimizi bilmenin rahatlığını yaşıyoruz. Klasik bir tabir olacak belki ama Sintek bu anlamda bizim için sadece bir müteahhit değil, bir çözüm ortağı.

HEDEFİMİZ, GLOBAL BİR YAPI MALZEMELERİ GRUBUNA DÖNÜŞMEKTİR.

SP: Yeni üretim hattı devreye alındı. Bundan sonrası için şirketinizin piyasa hedefleri nelerdir?

MAC: Medcem Çimento Grubu olarak 2023 yılında orta ve uzun vadeli stratejik planlarımızı oluşturduk. Amacımız “uzun vadede, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insanı merkeze koyarak gelişen ihtiyaçlara optimum çözümlerle cevap sunacak global bir yapı malzemeleri grubu”na dönüşmektir. Bu çerçevede, yurt dışı terminal ağımızı oluşturmak öncelikli hedefimiz. Amacımız 3 yıl içinde ihracatımızın %50’sini kendi terminallerimiz üzerinden gerçekleştirmektir. Bunun yanında, bu ihracatın lojistik operasyonlarını kendi kontrolümüzde olan gemilerle gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Söz konusu gemilerle ilgili pazarlarda çimento ile sinerjik olarak satılabilecek ürünleri de düşük lojistik maliyetleri ile taşıyarak, terminallerimizi inşaat malzemeleri merkezine dönüştürme hedefimiz var. Ayrıca, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insan tarafında da pek çok alanda gelişim sağlıyoruz. Çimentosal ürün tedariği, alternatif yakıt kullanımı, ARGE ve inovasyon projeleri, dijital ikiz projemiz, üretim ve kalite bölümlerinde yapay zeka kullanımı gibi pek çok alanda ilerleme kaydediyoruz.

SP: AB Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması 2026 yılı itibarıyla yürürlüğe girecektir. 2025 yılında konuyla ilgili hangi çalışmalar gerçekleştirilecektir? Sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetleriniz nelerdir?

MAC: Esasen çimento içerisindeki karbon ayak izini azaltmanın herkesçe bilinen alt başlıkları bulunuyor. Ben bu başlıkları iki ana başlık altında toplamanın doğru olduğunu düşünüyorum. İlk başlık gerçekçi yöntemler, ikincisi ise (en azından bugünkü koşullarla) gerçekleştirilmesi zor yöntemler. Gerçekçi yöntemler, çimentonun klinker faktörünü azaltmak üzere, çimentosal katkı malzemelerinin miktarını artırma olarak özetlenebilir. Biz bu kapsamda, bölgemizdeki büyük bir termik santralin kül ihalesini aldık ve ilgili külü üretim süreçlerimizde katkı maddesi olarak kullanmaya başladık. Bunun yanında, iç pazarda geliştirdiğimiz yeni bir CEM II ürününü amiral ürünümüz haline getirdik. Bölgemizdeki doğal katkı malzemelerini de sürekli olarak araştırıyoruz. Şu anda bir malzeme üzerinde de ayrıntılandırdığımız bir çalışmamız bulunuyor. Öte yandan, alternatif yakıt yakma konusunda da adımlar atıyoruz. Şu anda başta mısır koçanı ve atık lastik yakmaktayız. Şu anda alternatif yakıt portföyümüzü de geliştiriyoruz. Bir diğer konu da yenilenebilir enerji kullanmak. Şu anda kurulu 20 MW GES santralimiz var. 20 MW daha kurabilmek için izin süreçlerinin tamamlanmasını bekliyoruz. Öte yandan, iki hattımız için de atık ısıdan geri kazanım tesisi kurduk. İkinci hat için kurduğumuz ORC sistemi dünyada alanındaki en büyük kapasiteli tesis özelliğini taşıyor. Yani, işin özeti gerçekleştirilmesi bugünkü koşullarla mümkün olan her konuda kararlı adımlar atıyoruz. Ancak, çimento fabrikalarına karbon tutma, kullanma ve saklama tesislerinin (CCUS) kurulması, ön ısıtıcı kule ve fırınların elektrikli hale getirilmesi ya da hidrojen yakıtlı fabrikalar kurulması gibi uygulamaların bugünkü koşullarda devlet teşviği olmadan yapılmasının kolay olmadığını düşünüyorum. Gerek yatırım gerekse operasyonel olarak büyük maliyet taşıyan bu projelerin çimento fiyatlarının üzerinde yaratacağı etki çok büyük olacaktır. Bu nedenle, söz konusu teknolojilerin kullanılması hem teşvik hem ceza sistemlerine ihtiyaç duymaktadır. Bizler, bu süreçleri ve teknolojileri yakından takip ediyoruz, ancak anılan teknolojiler ekonomik olarak makul bir noktaya gelene kadar söz konusu kapsamda bir yatırım yapma niyetimiz olmadığını ifade etmek isterim.

SP: Medcem Çimento, teknolojik yatırımlar açısından sektörde nasıl bir rol oynuyor?

MAC: Medcem bana göre, teknolojik olarak sektörün öncü şirketlerinden bir tanesi. Fabrikamız en son teknoloji ile donatılmış makine ve ekipmanlar ile teçhiz edilmiş durumda. Bunun yanında kurduğumuz ARGE ve İnovasyon merkezi ile yeni üretim yöntemleri ve farklı ürün tipleri geliştirmek üzere çalışıyoruz. Dijitalleşme yine çok önem verdiğimiz bir alan. Tüm iş süreçlerimiz dijitalleştirilmiş durumda. Bu kapsamda iddialı bir durumda olduğumuzu düşünüyorum. Yapay zeka uygulamalarını üretim ve kalite birimlerimizde kullanıyoruz. Güvenlik, bakım, iş güvenliği, hammadde ve stok yönetimi gibi alanlarda drone teknolojisinden istifade ediyoruz. Diğer taraftan fabrikamızın dijital ikizini çıkarmaya yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Özetle, Medcem Çimento Grubu’nun teknolojiyi kullanma konusunda öncü çimento şirketlerinden biri olduğunu ifade edebilirim.

SP: Yerel ve uluslararası pazarlardaki büyüme stratejileriniz nelerdir?

MAC: Size daha evvel orta ve uzun vadeli stratejik planlarımızı oluşturduğumuzdan bahsetmiştim. Bu kapsamda global bir yapı malzeme grubuna dönüşme hedefi taşıyoruz. Tabi bu hedefin ilk ayağı yurt dışı terminal ağımızı tamamlamak. Ardından farklı ürünleri de portföyümüze ekleme gibi bir düşüncemiz var. Öte yandan, bu genişlemeyi sağladıktan sonra globalde fabrika ya da fabrikalar satın almayı düşünebiliriz. İç pazarda da beton santrallerimizin sayısını artırma niyetimiz var. Diğer taraftan, kalitesel büyüme bizim her daim odağımızda. Bu çerçevede, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insan gelişim merkezi olarak gördüğümüz alanlar. Bu alanlarda sürekli yatırım yapıyoruz.

SP: İlerleyen süreçte başka yatırım planlarınız var mıdır?

MAC: Medcem Çimento Grubu’nda yatırım planının olmadığı hiçbir döneme şahit olmadım, sanıyorum bu böyle de devam edecek. Ne zaman bir yatırımı bitirsek, hemen bir başka yatırım planı geliştiriyoruz. Yatırım yapma adeta bizim operasyonel süreçlerimizden biri gibi. Aslında bu, şirket içindeki dinamizmimizi korumamıza ve sürekli gelişim içerisinde olmamıza yardım ediyor. Hem Medcem fabrikamızda, hem de yurt dışında ilerleyen günlerde irili ufaklı yatırımlar planladığımızı ifade edebilirim.

SP: Son olarak, bu projeyle ilgili kişisel düşüncelerinizi paylaşır mısınız?

MAC: Yönetici olarak bir projenin ilk fikrinin ortaya atıldığı andan, gerçekleştirildiği ana kadarki süreçte pek çok mutlu, keyif kaçırıcı, heyecanlı, zorlayıcı ana şahit olursunuz. O proje ile yatar, o proje ile kalkarsınız. Sıkıntılı zamanlarda kimi zaman uykunuz kaçar, işler yolunda gittiğinde içinizde büyük bir tatmin ve mutluluk yükselir. Bu anlamda bakıldığında, her bir proje adeta bir evlat gibi büyür gözünüzün önünde. Daha bir sahiplenir, içselleştirirsiniz onu. Ben de ikinci hat projemiz için benzer duyguları taşıyorum. Ortaya çıkan sonuç itibariyle, bu yatırımın, sadece Türk çimento sektörü için değil, dünya çimento sektörü içinde dikkat çeken bir imza proje olduğu düşüncesindeyim.

Bu proje de pek çok diğer başarılı projeler gibi, işveren ve müteahhitlerin işbirliği ve özverili çalışması neticesinde başarıya kavuştu. Ben bu süreçte yer alan başta Sintek olmak üzere tüm değerli müteahhitlerimize teşekkürü bir borç bilirim.

En Üste Çık