Kültür - Sanat

“Sanayi 4.0”dan sonra, bu kez “Toplum 5.0”a hazır mıyız?

“Sanayi 4.0”dan sonra, bu kez “Toplum 5.0”a hazır mıyız?

Türk ekonomisinin, üzerimize doğru hızla yaklaşmakta olan “Sanayi 4.0” devrimine ne kadar hazırlıklı olduğunu sorguluyoruz sürekli… Bu yeni sanayi devrimi yapılanmasında; esneklik, üretkenlik, hız ve kalite öne çıkacak. Etkin bir üretim sistemi için; güvenlik, daha iyi çalışma koşulları, işbirliği ve inovasyon kapasitesi gerekecek.

Bu süreçten en çok etkilenecek ekonomilerin, Türkiye gibi “gelişmekte olan ülkeler” olacağını söylemek güç değil. Zira, emek yoğun sektörlerin hakimiyetinde olan ve katma değer sorunu yaşayan ülke ekonomileri, paradigmalarında köklü değişimler yaşamak zorunda kalacak. Geri dönülemez yolun başında olduğumuzu kavrayamayanların işi gittikçe zorlaşacak. Bugün “meslek” ya da “iş” olarak bilinen pek çok uğraş tarihe karışacak. Yani vasıflı, eğitimli olmak da başlı başına işe yaramayacak.

TOPLUM DA DEĞİŞECEK

Bu noktada askıda kalan ve dünyanın gelişmiş ülkelerinin de cevabını aradığı soru çengeli havada asılı kalıyor: “Toplumsal dinamiklerimiz Sanayi 4.0’a ne kadar hazır?”
İşte bu sorunun cevabı için bulunan ve hepimizin merakını uyandıran kavram Toplum (Society) 5.0.
Birkaç yıldır farklı kaynaklarda gözümüze takılan, ne olduğunu ve “Sanayi 4.0” ile nasıl bağ kurulduğunu anlamaya çalıştığımız bir kavram bu… Japonya başta olmak üzere gelişmiş ülkeler, “Sadece sanayiyi dönüştürerek toplumsal kalkınmayı gerçekleştirmemiz mümkün değil” anlayışından hareket ediyorlar.
Müthiş isabetli tespit bu!
Sanayi devrimi, eğitim sistemleri eliyle toplumları da değiştirmezse başımız büyük belada anlamına geliyor.
Şimdi sizi ilginç bir eğlenceye hazırlamak istiyorum.

SÜPER AKILLI TOPLUM

Avcı Toplumu ile başlayan insanlık çağı, bugün artık bilgi toplumundan süper akıllı topluma geçiş yapma sürecinde. “Toplum 5.0” kavramı, işte bu “süper akıllı toplum”un tanımını yapıyor. İlk kez Japonya’da kayıtlara geçmiş bir kavram…
Bu ülkenin farkı ise şurada: Onlar, Almanya ve diğer ülkelerden farklı olarak, Sanayi 4.0’ın sanayi ve iş dünyasına etkilerinin yanında toplumsal ve gündelik yaşamın etkilerine de kafa yoruyorlar. Yani Japonlar, Sanayi 4.0’ı konuşurken, toplumsal dinamiklerini de bu sürece dahil etmenin onsuz olmaz koşul olduğunu biliyorlar.

Japonya’nın, Sanayi 4.0’ı toplumsal açıdan ele alması temelde 3 nedene; ülkenin yaşlanan nüfusuna, doğal afetler açısından çok riskli bir coğrafyaya sahip olmasına ve çevre kirliği ile enerji maliyetlerinin getirdiği sorunlara dayanıyor. Toplum 5.0, Sanayi 4.0’ın getirdiği teknolojik yenilikleri topluma en verimli şekilde entegre ederek, ülkenin geleceğini yıkıma uğratabilecek kadar ciddiyet teşkil eden bu sorunları ortadan kaldırabilecek bir devrim olarak değerlendiriliyor.
“Toplum 5.0”, dijitalleşmenin ve robotların etkisini demografik, ekonomik, etik ve sosyolojik yönden değerlendirerek, insanların makine ve robotlarla ilişkisinin en verimli biçimde sağlandığı “süper akıllı toplum” modelini öneriyor. Bu bağlamda, Toplum 5.0, bilgi toplumundan süper akıllı topluma geçişi ifade ediyor.

ATATÜRK’ÜN TOPLUM 5.0 TANIMI

Türkiye’deki ilk 500 büyük sanayi kuruluşu içinde yüksek teknolojili ürün üreten şirketlerinin sayısının sadece 12 olduğu hatırlandığında, bu sürecin ne kadar yakıcı etkilerinin olacağını bugünden söylemek güç değil. Ancak tarihimizdeki bir bakış açısını düşünürsek, umut beslememiz için bir sebep olduğu da anlaşılıyor.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin 10’uncu yaşının kutlandığı 29 Ekim 1933’te bakın ne diyor kendisini dinleyenlere:
“Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım akıl ve bilimdir. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”

86 yıl öncesinden seslenen Atatürk, bugün Japonya’nın başlattığı “Toplum 5.0” tartışmasının ana fikrini veriyor aslında…
Bu düşüncemi fazla duygusal bulanlar elbette olabilir.

Ancak kalkınmanın ve gelişmişliğin temelinde, toplumların bilime olan yatkınlık ölçüsünün belirleyici olduğunu kabul etmemiz gerekiyor…

 

SERKAN AKSÜYEK

En Üste Çık