İspanyolca da “Güzel Havalar” anlamına gelen ve Arjantin’in en büyük kenti olan Buenos Aires, aynı zamanda Güney Amerika’nın da en büyük kentlerinden biridir. Buenos Aires’e ilk vardığınızda belki burayı bir Avrupa şehrine benzetebilirsiniz. Ancak, ilk izlenimin sizi yanıltmasına izin vermeyin. Bu şehrin sindire sindire tadını çıkarın. Etinden, şarabına, müziğinden soluksuz geçen gece hayatına, kazanova “porteno”larından dönüp baktıran kadınlarına kadar Latin Amerika’nın en karma tatları bu şehirde hayat bulmuştur.
Buenos Aires şehri Atlantik Okyanusu kıyısında, Río Paraná ve Río Uruguay nehirlerinin oluşturduğu huni biçimindeki Río de la Plata adı verilen ağızda, Güney Amerika kıtasının doğusunda bulunur. Río de la Plata’nın Buenos Aires’te bulunan kısmı yoğun balçıkla kaplıdır. Su çok derin değildir ve derinlik genellikle 20 metreyi aşmaz. Şehir 34° 36’ güney enlemleri ve 58° 23’ batı boylamları arasında bulunur. Buenos Aires’in batısında
Arjantin’in en verimli topraklarının bulunduğu Pampa bölgesi uzanmaktadır. Güney Amerika kıtasının, Sao Paulo’dan sonraki en büyük ikinci şehri olan Buenos Aires aslında bir özerk şehirdir. Arjantin’in de en büyük şehri olan bu özerk bölge, eyaletlere ayrılmış durumda olan ülkenin herhangi bir eyaletine bağlı değildir. Yaklaşık on beş milyonluk bir nüfusa sahip olan Buenos Aires Eyaleti ile karıştırılmaması gerekmektedir. (Buenos Aires Eyaleti’nin başkenti La Plata şehridir).
2010 nüfus sayımına göre kentte 2.890.151 kişi yaşamasına karşın, bu sayı çevresindeki varoşlar da hesaba katıldığında 12 milyonu geçer. Kentte yaşayanların çoğunluğu İspanyol ve İtalyan kökenli olmakla birlikte, azımsanmayacak oranda Arap, Musevi, Gürcü, Ermeni, Çin ve Kore kökenliler de bulunur. En yaygın din Katolik Hıristiyanlık, resmi dili ise İspanyolca’dır.
Bakalım şehrin havası da adı kadar güzel mi…
Buenos Aires ılıman iklim kuşağında bulunur. Yıllık ortalama sıcaklık 16, 9 derecedir, ortalama yağış miktarı ise 1. 027 milimetredir. En sıcak ay ortalama 23, 7 dereceyle Ocak, en soğuk ay ise ortalama 10, 5 dereceyle Haziran ayıdır. Kış aylarında bile sıcaklık çok nadiren sıfırın altına düşer ve kar yağışı çok nadir görülür. En çok yağış ortalama 122 milimetre ile Mart ayında görülürken, en az yağış ortalama 61 milimetre ile Haziran ayındadır.
Tangonun vatanı…
Buenos Aires, Arjantin ve Montevideo, Uruguay kökenli bir dans ve müzik türü olan tango, ilk duyulduğunda kırmızıyı, aşkı, tutkuyu, şehveti çağrıştırsa da aşk ve melankolinin bir aradalığının yaşandığı bir başkaldırış olarak ortaya çıkmış bir dans türüdür. Tango önceleri yalnızca dinleme müziği olarak ortaya çıkmış. Sonra iki erkek bu dansı yapmaya başlamış.
Daha sonra kadınlar da bu dansa iştirak etmiş ve zaman içinde dans bugünkü halini almış. Gün geçtikçe işçi sınıfı arasında popüler olan tango üst kesim tarafından da ilgi çeker hale gelmiş ve toplumun her kesiminden insanı bir araya getiren evrensel bir dil oluşturmuş. İstenmeyen bir grupça ortaya atılan tango, şık salonlarda yapılan asil bir dans haline gelmiştir. Zamanla Avrupa ve diğer ülkelere yayılmış ve bu arada da çeşitli türleri çıkmış olan tangonun orjinali “Arjantin Tango“sistemidir.
Bu kalabalık şehir bizim ülkemize yaklaşık 18.000 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Tüm ziyaretçilerin unutmaması gereken hadise Buenos Aires’in güney yarım kürede olması nedeniyle biz kışı yaşarken onların yazı yaşıyor olmasıdır. Yani gitmeyi, gezmeyi ve görmeyi düşünenlerin götürecekleri kıyafetlerine özellikle dikkat etmeleri gerekiyor. İlaveten, Buenos Aires Güney Amerika’nın diğer başkentlerine nazaran oldukça güvenlidir.
Gene de dikkatli olmaktan kimseye zarar gelmeyeceğini bir kere daha hatırlatmak gerekiyor. Duraklarda çantalara göz kulak olunması ve gece ATM’lerden para çekilmemesi tavsiye olunur. Buenos Aires’in çeşme suları maalesef İstanbul’dakinden daha temiz ve hatta içmenin uygun olduğunu söyleyen kaynaklarda var. Amma ve lakin şişe suyunun tercih edilmesi gene daha iyi olacaktır kanaatindeyiz.
Buenos Aires’te, her ne kadar bir Londra metrosu olmasa bile şehirde güzel bir metro hattı mevcut. Bunun dışında oldukça fazla otobüs hattı var. Tabiri caiz ise otobüsleri çözen bu şehirde her yere pratik bir şekilde ulaşabilir. Taksiler arasında korsanlarının mevcut olması sebebiyle mümkün mertebe Radio Taxi yazanlarını kullanmanız tavsiye olunur. Çünkü diğerlerinde bir takım güvenlik sorunları yaşanabilmektedir.
Bir önemli detay daha var ki o da Türkiye’den doğrudan uçuşun olmaması. Maalesef aktarma yapmadan bu güzel şehre gidilemiyor. Aktarmalarıyla birlikte uçuş süreleri ise 18 ila 27 saat arasında sürebiliyor. Tabi ki öngörülemeyen sorunlar olur ise bu süreler çok daha uzayabilir. Şehrin genel özelliklerine kısaca değindikten sonra gezilecek, görülecek yerlerine temas edilebilir.
9 Temmuz Bulvarı ve Obelisk
Şehrin en önemli ve ilginç yerlerinden birisi 9 Temmuz Bulvarı ve burada dikili olan bir Obelisk yani Dikilitaş’tır. 18 şeritlik oldukça geniş bir cadde olan bu yol dünyanın en geniş bulvarı özelliğini taşımaktadır. Cadde boylu boyunca muhteşem Jakaranta ağaçları ile kaplı.
Uygun mevsimde gidilirse yani ilkbaharın başında bu güzel manzara gözlenebilir. Bu bulvarın ortasındaki büyük dikilitaş ise Buenos Aires’in 400. kuruluş yılı anısına dikilmiş. Bu dikilitaşın resimlerini eğer ki yukarıdan çekmek isterseniz Panamericano Oteli’ni tavsiye ederiz.
Plaza de Mayo
Mayıs Meydanı manasına gelen bu alan hem Buenos Aires için hem de Arjantin Devleti tarihi için oldukça önemlidir. Hükümet Binası, Cabildo binası ve Kongre binası gibi önemli yapılara ev sahipliği de yapan bu meydan da Arjantin tarihi açısından iki mühim hadise yaşanmıştır. İlki ülkenin 25 Mayıs 1810 tarihinde bağımsızlık kazanması, ikincisi ise Arjantin cuntasının 1976 senesinde sekiz yıllık iktidarının başlamasıdır.
30 yıldır bu meydanda askeri cuntanın yok ettiği 30.000 evlat için anneler toplanmaktadır. Ayrıca Evita filminde Madonna’nın halka devamlı surette konuşma yaptığı meşhur Casa Rosada’da bu meydanda yer almaktadır. Şehrin belki de en keyifli bölgelerinden birisi burasıdır. Fakat işin ilginci Buenos Aires’in belki de en tehlikeli noktası burasıdır. Bu sebepten dolayı hava kararmadan kesinlikle buradan ayrılmak gerekiyor ve mümkünse gün içinde de rehbersiz dolaşmamak gerekiyor.
Bunun haricinde burayı meşhur yapan şey nedir diye sorulacak olunursa şu yanıtlar verilebilir. Birincisi Maradona burada Boca Juniors takımında oynadığı için bölge sanki bir futbol tapınağı durumunda. Devamlı surette futbol mevzu bahis oluyor. Bunun haricinde rengarenk binaları, keyifli kafeleri ve cıvıl cıvıl sokakları ile burası adete bir panayır alanı gibi.
San Telmo ve Civarı
Tarihi binalar ve güzel mekanlarla dolu bu alan Buenos Aires’te kesinlikle görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Meşhur Arjantin tangosu için ise gene bu bölgeye uğrarsanız şanslı çıkacağınıza emin olabilirsiniz. Özellikle Plaza Dorrego’daki tangoları kaçırmayın.
Tangoları diyoruz çünkü insanlar sokak müzisyenleri eşliğinde ve sokakta bütün hünerlerini sergiliyorlar. Bölgenin gene geceleri biraz tehlikeli olabileceğini hatırlatır ve yalnız gezilmemesini tavsiye ederiz. Bunun haricinde San Telmo Evi ziyaret noktalarından birisi olmalı.
Palermo Bölgesi
Özellikle alışveriş tutkunlarının Buenos Aires’teki adresi burası olacak. Amma ve lakin sadece alışveriş için değil oldukça canlı bir gece hayatı için de Palermo gezilmeye değer. Palermo bölgesi üç kısma ayrılıyor. Alışveriş tutkunlarının adresi Viejo, gece kulüplerinin adresi Soho ve son olarak kafeler ile evlerin olduğu bölgeyi ziyaret edeceklerin adresi ise Hollywood olacak.
Çeşit çeşit damak tadına hitap eden lokantaları ve özel tasarım kıyafetler içeren butikleri ile birlikte Palermo bölgesinin pekçok parka da sahip olduğunu belirtelim. Son olarak bölgenin pekçok sanat galerisi ve sanatsal etkinliğe de sahiplik yaptığını ekleyelim. Yukarıda listelenen beş ana bölgenin haricinde Buenos Aires pek çok güzel ve gizemli yere daha sahip.
Sonuçta metropolitan alan olarak 4,758 km2’lik bir alanı kapsamaktadır ve Güney Amerika’nın mucizevi doğasına sahiplik eden yerler bu şehirde varolabilmektedir. Sizlere hem bu doğaya hem de şehirsel dokunun güzelliklerine dair kısa bir liste sunarak Buenos Aires yazımıza veda ediyoruz.
Florida Caddesi: Alışveriş için gidilebilecek yerlerden birisi. Hatta AVM’ler caddesi denilebilecek bir yer.
Floralis Generica: Buenos Aires’in simgesi olan heykellerden birisi. Gece güneş ışığı gidince kapanan ve gündüz güneş ışığında tekrardan açılan büyük bir çiçek heykeli.
Recoleta Mezarlığı: Eva Peron’un mezarını burada ziyaret edebilirsiniz. Ünlüler mezarlığı denilebilecek bir bölgedir. Çevresinde de iyi bar ve kafeler mevcut.
Puerto Madero Bölgesi: Eski Liman bölgesindeki depo ve antrepoların restore edilmesi ve yeniden kente kazandırılması ile sağlanan şık bir bölge.
Delta Tigre: Nehir kenarındaki bir kaçamak bölge. İstanbul’un Ağva’sı gibi bir yer de denebilir. Burada ulaşım aracı olarak sadece tekneler kullanılıyor.
Abastoise Tango Mahallesi: Meşhur Carlos Gardel burada hayatını sürdürmüştür. Hatta bir müze evi dahi vardır. Çok güzel tango barlar mevcut.
Boedo: Eski ve kendisine has bir semt. Bütün fiyatlar genel olarak ucuz. Tango izlemek için gidilebilecek bir adres.